Monday, April 27, 2009

Where I end and you begin



Cok uzun suredir yazmaya ba$layamadigim bloga bugun ilk defa vakit bulup yaziyorum. Bugun bedenin durup ruhu bekledigi gunlerden biri...bugun uykunun dusuncelere yenik dustugu bir gece..Her sabah bakiyorum hurriyete internetten, ''guzel ve yalniz ulkem''de gene ne olmus ogreniyim diye..Okudugum seyler ayni yine tecavuzler, malzemeden calip iskeleyi bile batiranlar, sehit haberleri, ergenekon ve daha nice karanligin hakim oldugu haberler...ayni haberleri okuyoyorum Istanbulda ve Amsterdamda da ama artik ayni haberler her seferinde farkli hissettiriyor her gecen gun...eskiden de sinirlendirirdi, acitirdi ama artik memleket ozlemiyle yogrulmus duygular kotu haberler duymakla hayalkiriklarina donusuyormus gibi her kotu haber daha ic acitir oluyor hergun, daha az sinir daha cok aci var...bazen acmak istemiyorum gazeteyi cunku her seyi bana o ilk haber veriyor, Istanbul'dayken daha cok birilerinden ogreniyor oluyordum...bugunde actim gazeteyi sabah her zamanki kucuk endise ve merakla beraber..ana baslik ''bostanci'da catisma''ydi ..''ahh bostanci'm'' dedim..mahallem..oralara da gelmis karanliklar..uzuldum..sonra haberin icini okurken baktim bi baskomiser sehit olmus...ismini okudugumda ise, donup kaldim..ablami aradim..O bize ugramayacagini, bizim basimiza gelmeyecegini dusundugumuz gazete basliklarindaki kotu olaylarin karakterlerinden birini taniyor olmak veya onlardan biri olmanin aslinda tam takir bir mutfak dolabina sahip olmak kadar olagan oldugununu gosterdi bugun hayat...Ablamin kocasinin kardesiydi baskomiser Semih Balaban...biri 2 biri yasini doldurmamis 2 bebek sahibi genc bir babaydi..Solenecek fazla soze gerek yok herhalde konu olum olunca, mekani cennet olur insallah..

Elbette hepimiz olecegiz ve sirayla gelen bisey degil ama bugun tren carpip olen dedem, askerden donunce 4 ay once oldugunu ogrendigim ortadan kaybolmus gibi olan diger dedem ve bugunki aci olaydan sonra korkmuyorda degilim sevdiklerimi dogal yollar yerine beklenmedik, erken veya ani kaybedior olmanin dusuncesinden de..Allah bu sekilde yakinlarini kaybeden herkese sabir ve guc versin..

Bi siirle bitirelim ilk blog entrymizi, ilk entryden de anlasildigi uzere blogdan beklentisi olanlarin beklentilerini minimum tutmalari gerektigini soyleyerekten..


mahvolmuş hayatlar
olağandır
bilgeler için de
ahmaklar için de.

ancak
o mahvolmuş hayat
bizimki olduğunda,
işte o zaman
farkına varırız
intaharların, ayyaşların, hapisane
kuşlarının, uyuşturucu müptelaları
ve benzerlerinin.
varoluşun
menekşeler kadar,
gökkuşağı
kasırga
ve
tamtakır
mutfak
dolabı
kadar
olağan
bir
parçası
olduklarının.